Adli kontrol kararı, tutuklama sebepleri bulunmasına rağmen sanığın denetim altına alınarak tutuklama kararı yerine uygulanması şeklinde bir ceza tedbiridir. Bu tedbirin uygulanması için tutuklama sebeplerinin şüpheli olması, ağır ceza suçu olmaması gibi nedenler gösterilebilir. Adli kontrol kararında kişiye bir yaptırım uygulanır. Pozitif yaptırım olarak düzenli olarak imza verme ya da negatif yaptırım olarak hakimin belirlemiş olduğu bölgelere gitmeme örnek gösterilebilir. Adli kontrol kararı yalnızca ceza mahkemesi tarafından verilen bir karardır. Tutuklama, suç şüphesi altındaki kişiye uygulanan en ağır cezadır. Bu sebeple öncesinde adli kontrol kararları alınarak kişinin sosyal hayattan uzaklaşmaması ancak sosyal hayat içerisinde denetim altında tutulması sağlanır.
Adli Kontrol Tedbirleri
Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, suç işleyen kişi birden fazla gerekliliği yerine getirdiği takdirde mahkeme tarafından adli kontrol tedbirine tabi tutulabilir. Bu tedbirler bir veya birden fazla olabilmektedir.
Yurt dışına çıkış yasağı, en sık karşılaşılan adli kontrol tedbiri olarak karşımıza çıkar. Mahkemede yurt dışına çıkış yasağı tedbiri alındığında, bu durum hemen tüm yurt dışı çıkış noktalarına bildirilmelidir. İmza uygulaması da yine sıklıkla uygulanan bir adli kontrol tedbiridir. İmza uygulamasında kişi hakim tarafından kararlaştırılan yerlere, düzenli aralıklar ile imza atmalıdır. Bunların yanında güvence bedeli uygulaması da adli kontrol tedbiri olarak mahkeme tarafında alınabilir. Şüphelinin maddi durumu göz önüne alınarak tek seferde ya da taksitler halinde kefalet ödemesi gerekebilir. Bunların yanında konutu terk etmemek, belirli bir bölgenin dışına çıkmamak ya da mahkeme tarafında belirlenmiş bölgelere gitmemek de adli kontrol tedbirleri olarak karşımıza çıkar.
Adli kontrol kararı nedeniyle şüphelinin elektronik kelepçe kullanması da mümkündür. Suçun niteliğine göre bu uygulama gerçekleşir. Kişiye hareket özgürlüğü tanınan belirli bir alan bırakılır ve kişi o alanın dışına çıktığında sistem alarm verir. Elektronik kelepçenin açılması da bir ihlal olarak kabul edilir ve kararın ihlali durumunda kişinin tutuklanması durumu ortaya çıkar.
Adli kontrol kararı, soruşturma aşamasında iken, Sulh Ceza Hakimliği tarafında alınabilir ancak mutlaka Cumhuriyet savcısının adli kontrol istemi bulunmalıdır. Kovuşturma aşamasında ise, adli kontrol kararı sanığın yargılandığı mahkeme tarafından alınabilmektedir.
The post Adli Kontrol Nedir? appeared first on hangisi en iyi?.