Linkedin, gün geçtikçe daha çok kullanılan bir profesyonel ağ platformu olmaya devam ediyor. Tüm dünyada profesyoneller bu platformda kendi markalarını yaratıyor, iş veya çalışan arıyor ya da profesyonel hayatta olup bitenleri takip etmek için bu ağı kullanıyor. Durum böyle olunca, bu platformu kullanmanız için sebebiniz ne olursa olsun güçlü bir Linkedin profili hedeflerinize ulaşma konusunda elinizdeki en büyük güç oluyor. Peki, daha ilgi çekici bir Linkedin profili için nelere dikkat etmeliyiz?
Profesyonel Profil Fotoğrafı
Linkedin profili, özgeçmişinizin sosyal medya ortamındaki çeşitli aktiviteleriniz ile birlikte herkese açık halidir diyebiliriz. Bu yüzden özgeçmişinizde kullanmayacağınız bir fotoğrafı Linkedin profilinizde de kesinlikle kullanmamalısınız. Bazılarınız üzülecek ama selfie fotoğraflar da kullanılmaması gereken fotoğraflar arasında :/ Bu demek olmuyor ki, Linkedin’de sadece vesikalık, arka planın düz olduğu ve muhtemelen birçoğumuzun baktığında kendini beğenmediği aşırı ciddi fotoğrafları kullanalım. Arka planın ya da kılık kıyafetinizin yüzünüzden daha çok dikkat çekmediği, gülümsediğiniz günlük bir fotoğrafı da rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Unvan
Uzmanlık alanınızdan birisini arayan kişilerin size ulaşabilmesini istiyorsanız unvan için kullandığınız sözcükler sandığınızdan daha çok önem taşıyor. Birçok işveren Linkedin üzerinden arama yaparken önce unvan bazlı arama gerçekleştiriyor. Bu nedenle genel unvanlar yerine yaptığınız işi özetleyecek nitelikte olan bir unvan seçmek sizi daha kolay bulunur yapacaktır. Örneğin; unvanınızı “Danışman” olarak yazmak yerine “İşe Alım Danışmanı” yazmak ne iş yaptığınızla ilgili daha spesifik bilgi verecektir.
Paylaşım Konusunda Seçici Olmak
Kimi kedi videoları izlemeye bayılır, kimi her gün bir aforizma okumazsa kendini eksik hisseder, kimi de benim gibi komik videoların peşindedir ancak bu tarz videoların Linkedin için pek uygun olduğunu söyleyemeyeceğim. Eğer paylaşmak istediğiniz içerikler iş hayatına dair bir anlam içeriyorsa tabii ki mizahi öğeler içeren videolar veya özlü sözler paylaşabilirsiniz. Sonuçta Linkedin’in tamamen gri renkte ve sıkıcı bir platform olmasına gerek yok ancak günlük hayata dair paylaşımlar için sizi Facebook, Twitter veya Instagram’a alalım lütfen.
Deneyim ve Yetenekleri Sergilemek
Öncelikle bu konuda çekingenliği bırakmakla başlayalım derim. Deneyiminizi, yeteneğinizi ya da güçlü yanlarınızı profesyonel bir ortamda sergilemek sizi kendini beğenmiş veya ukala yapmaz. İş görüşmelerinde de yapılmamasını tavsiye ettiğim bu çekingenliği Linkedin üzerinde yapmamak aslında çok daha kolay. Eğitim hayatınızda katıldığınız projeleri, yaptığınız stajları veya bir süredir kazandığınız deneyimi bir kere yazıya döküyorsunuz ve arada bir gerektikçe güncelliyorsunuz, işte bu kadar basit!
Ayrıca, profilinizin yetenekler alanında hangi konularda deneyim sahibi olduğunuzu veya hangi teknolojileri kullandığınızı belirtmenizi tavsiye ederim. Kendinizi işveren ve uygun adayı arayan biri yerine koyun. Hangi anahtar kelimeleri yazdığında siz çıkmalısınız, bunu düşünün. Ardından tüm bu anahtar kelimelere profilinizde yer verin.
İmla ve Yazı Dili
Profesyonel herhangi bir yazıda imla hatası olması hoş bir izlenim yaratmıyor. Bu durum Linkedin Profili için de geçerli. Gözüme çarpan bir başka konu ise profilin yazı dili ile ilgili. Zaman zaman karşılaştığım bazı profillerde hem Türkçe hem İngilizce kullanıldığını görüyorum. Örneğin, bir iş deneyimi Türkçe yazılmışken ondan önceki iş deneyimini İngilizce yazılmış oluyor. Hangi dili kullanırsak kullanalım, tüm profilin (özellikle iş deneyimi ve proje detayları gibi alanların) tek bir dil ile yazılmış olmasına dikkat edelim.
Özet
“Tüm deneyimlerimizi ve yeteneklerimizi yazıyoruz, bir de bu Özet neyin nesi?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Profilinizde unvanınız ve profil fotoğrafından hemen sonra gelen bu alanın önemli olmadığına inanmak oldukça güç. Özet alanı, bağlantılarınızın veya profilinizi inceleyen kişilerin sizinle ilgili ilk izlenimine hizmet ediyor. Profilinize gelen kişi, profilinizde hemen aşağı inip detaylarda boğulmak istemez. Sizin ne iş yaptığınızı, hangi teknolojileri kullandığınızı ve ne ile ilgilendiğini bilmek o kişiyi profilinizde tutmaya yarar. Özellikle aktif olarak iş fırsatlarını değerlendirdiğiniz bir dönemdeyseniz bu alanı doldurmanızı şiddetle tavsiye ederim.
Bonus ipucu!
Eğer iş arıyorsanız veya iş fırsatlarından haberdar olmak istiyorsanız Ayarlar-Gizlilik alanında, iş arama seçenekleri başlığı altında iş fırsatlarına açık olduğunuzu gösterebilirsiniz. Bu detayı sadece Linkedin Recruiter kullanıcıları (çoğunlukla işe alım uzmanları) görebilir. İşin güzel yanı, şu anda çalıştığınız firmanızda çalışan bir Linkedin Recruiter kullanıcısının sizinle ilgili bu detayı görememesidir. İş fırsatlarına açıksanız ve şirketinizin bundan haberdar olmasını istemiyorsanız bu harika bir özellik!
Linkedin’de o kadar fazla özellik var ki bunların hepsini anlatmak için çok uzun bir yazı yazmak gerekir ve ilk etapta korkutucu görünebilir J Bu yazımda ilgi çekici bir Linkedin profili için önemli olduğunu düşündüğüm maddelerin altını çizmek istedim. Linkedin profiliniz sizin hem özgeçmişiniz hem de bir nevi kendi markanızın ön yüzü sayılır. Bu pratik uygulamalarla onu daha ilgi çekici ve güçlü hale getirmek için neden daha fazla bekleyelim ki?
Kariyer Rehberi bölümündeki diğer yazılara buradan ulaşabilirsiniz.
0